Logo

Vergi İndirimi Talebine İlişkin Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

9. Daire – 2020/5457 – 2022/4336 – 27.09.2022


🔎 Karar Özeti

Vergi indiriminden yararlanma talebiyle açılan davada, davalının temyiz istemi kısmen kabul edilmiş, Bölge İdare Mahkemesi kararının bir kısmının onanması, ödenen tutarın iadesine ilişkin hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2020/5457 Karar No : 2022/4336 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü) VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) :… Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Vergiye uyumlu mükellefler için ihdas edilen vergi indiriminden yararlanması gerektiği ihtirazı kaydıyla verilen 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkukun, %5’lik vergi indirim tutarına isabet eden 189.575,00.TL’lik kısmının iptali ile söz konusu tutarın tecil faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Davacının 2016/Ocak dönemi muhtasar beyannamesinden kaynaklanan 410.TL borcun kanuni süresinden sonra 3/3/2016 tarihinde ödenmesi nedeniyle vergi indiriminden yararlanma şartları oluşmadığından, kurumlar vergisi tahakkukunda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Davacının devraldığı şirketin 2014 yılı geçici vergiden kaynaklanan iade alacağı bulunduğu, iade alacağının vergi borçlarına mahsubunun 13/08/2015 tarihinde talep edildiği, bunun öncesinden pişmanlıkla kanuni süresinden sonra 2014/Kasım döneminde verilen özel tüketim vergisi beyannamelerine nedeniyle 410.TL tutarında özel usulsüzlük cezası kesildiği, kesilen özel usulsüzlük cezalarının davacının iade alacağından mahsup edildiği ancak davacıya bu hususta bir bildirimde bulunulmadığı, özel usulsüzlük cezaları tutarının mahsubu nedeniyle gelir (stopaj) vergisi ödemesinde 410.TL kadar eksiklik oluştuğu, bu tutarın 03.03.2016 tarihinde ödendiği, mevzuat ve olayın seyrine göre gelir (stp) vergisi ödemesinde oluşan 410.TL tutarındaki eksikliğin isteyerek oluşmadığı, idarece bildirimde bulunulmaması veya sehven unutulmasından bu eksikliğin oluştuğu, esasa etkili olmayan eksikliklerin haktan yararlanmaya engel olmaması ve yasanın amacı da göz önünde bulundurulduğunda davacının vergiye uyumlu mükellef olarak kabulü hukuk ve hakkaniyet gereği olup aksi saikle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, kurumlar vergisi tahakkukunun %5’lik vergi indirimine isabet eden kısmının iptaline ve ödenen tutarın ödeme tarihinden hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine, karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının 2016/Ocak dönemi muhtasar beyannamesinden kaynaklanan 410.TL borcun kanuni süresinden sonra 3/3/2016 tarihinde ödenmesi nedeniyle vergi indiriminden yararlanma şartları oluşmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlıkta, davacının kurumlar vergisi beyannamesine göre hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilen vergi tutarı nedeniyle ödenen kurumlar vergisi bulunmadığından, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5’ine isabet eden vergi indirim tutarı, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihi izleyen bir tam yıl içinde davacının beyanı üzerine tahakkuk edecek diğer vergilere mahsup edilebileceğinden ve bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmeyeceğinden, Bölge İdare Mahkemesince, ödenen bir tutarın varlığı ortaya konulmaksızın, ödenen tutarın tecil faizi ile birlikte davacıya iadesine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozma sebebi ise de, olayda bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY: Vergiye uyumlu mükellefler için ihdas edilen vergi indiriminden yararlanması gerektiği ihtirazı kaydıyla verilen 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkukun %5 vergi indirim tutarına isabet eden 189.575,00.TL’lik kısmının iptali ile söz konusu tutarın tecil faizi ile birlikte iadesi istenilmektedir. İLGİLİ MEVZUAT: Olay tarihinde yürürlükte bulunan haliyle “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” başlıklı 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde, “Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez. Söz konusu indirimden faydalanabilmek için; 1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk Lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.), 2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), 3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla, vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması, şarttır. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar. Bu maddede geçen vergi beyannamesi ve vergi ibareleri, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade eder. Birinci fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarın %5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan oranı ve tutarı iki katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, kanuni oran ve tutarına getirmeye; Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.” kuralına yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge İdare Mahkemesi kararının, kurumlar vergisi tahakkukunun %5’lik vergi indirimine isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası, usul ve hukuka uygun olup davalı tarafından ileri sürülen temyiz iddiaları, kararın belirtilen kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Davalının, Bölge İdare Mahkemesi kararının, ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faizi ile birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrası yönelik temyiz istemine gelince; Yukarıda aktarılan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinin birinci fıkrasında, maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’ine isabet eden vergi indirim tutarını, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirileceği, indirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutarın, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebileceği düzenlenmiştir. Olayda, davacının 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin incelenmesinden, mahsup edilecek vergiler toplamının fazla olması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinin çıkmadığı, dolayısıyla kurumlar vergisi beyannamesinden kaynaklanan bir kurumlar vergisi ödemesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının izleyen yıl içinde beyanı ile tahakkuk edecek vergilerinin ödenmesi sırasında vergi indirimi konusu yapılamayan tutarın mahsubu imkanından yoksun kaldığı hususunun davacının vergi indiriminden faydalanılamaması suretiyle yapılan tahakkukun vergi indirim tutarına isabet eden kısmının iptali ile ortaya konulması sonucunda; vergi indirim tutarının, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihi izleyen bir tam yıl içinde davacının beyanı üzerine tahakkuk edecek diğer vergilere mahsup edilebileceği ve bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarların red ve iade edilmeyeceği de açıktır. Davacının vergi indiriminden faydalanılamaması nedeniyle 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihi izleyen bir tam yıl içinde beyanı üzerine tahakkuk eden bir vergiyi ödeyip ödemediği ve ödediği tutarın miktarı ile ödenen tutarın iadesine ilişkin bir başvurusunun bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmaksızın ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faizi ile birlikte iadesine dair verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında yasal isabet görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının,kurumlar vergisi tahakkukunun %5’lik vergi indirimine isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faizi ile birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 27/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir