Logo

Özel Tüketim Vergileri ve Cezaları Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

7. Daire – 2021/976 – 2022/3385 – 20.09.2022


🔎 Karar Özeti

Motorlu araç alım satımıyla uğraşan şirketin vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak açılan davada, Danıştay Yedinci Dairesi, önceki mahkeme kararlarını onamıştır.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y YEDİNCİ DAİRE Esas No : 2021/976 Karar No : 2022/3385 TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü) VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI): … Otomotiv ve Turizm Limited Şirketi İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Motorlu araç alım satımıyla uğraşan davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, bayilik sözleşmesi kapsamında ithalatçı firmalardan özel tüketim vergisi hesaplanmadan satın alınan araçların, satış faturalarındaki bedellerin, ithalattaki katma değer vergisi matrahından düşük gösterildiğinden bahisle, 2008 yılının Ocak, Şubat, Nisan ve Haziran dönemleri için re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve kesilen vergi ziyaı cezaları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, uyuşmazlık konusu dönemde konuya ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından özel tüketim vergisinin genel hükümlere göre ithalatçı/bayiler tarafından yapılan satış bedeli üzerinden hesaplanacağı, söz konusu bedelin, ithalattaki katma değer vergisi matrahı veya alış bedelinden düşük olması da vergilendirmeyi etkilemeyecek olup hem ithalatçılar hem de bayiler bakımından ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahı esas alınmak suretiyle asgari vergi uygulamasına gidilemeyeceği, dolayısıyla, vergilendirme dönemi dikkate alındığında ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahının bayi olan davacı bakımından esas alınamayacağının açık olduğu, dosyada aksi yönde alıcı ifadesi ya da alış/satış bedelinin doğru olmadığı hususunda başkaca somut bir tespitin bulunmadığı, ayrıca, ithalatta hesaplanan katma değer vergisi matrahının bayiler bakımından da esas alınabilmesine imkan tanıyan ve vergilendirme döneminde yürürlükte olmayan 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 12. maddesinin 1. fıkrasına 5766 sayılı Kanun’un 19. maddesinin (d) fıkrasıyla eklenen paragrafın 6487 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle değişik halinin olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, bu durumda, re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık görülmediği; bozma kararı üzerine, ilgili dönemde davacı tarafından satılan araçlar için ithalattaki katma değer vergisi matrahının esas alınması suretiyle özel tüketim ve katma değer vergileri hesaplama zorunluluğunun bulunmaması ve söz konusu araçların beyan edilenden daha yüksek bedelle satıldığına dair bir tespitin olmaması nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasında, “Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.” hükmü bulunmaktadır. Bu durumda, mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir. Temyiz istemine konu kararın re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkrasının Dairemizin 04/04/2019 tarih ve E:2016/1796, K:2019/2358 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu kararın anılan hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Öte yandan, temyize konu kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrası da usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın anılan hüküm fıkrasının da bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin reddine, 2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, 3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir