Logo

Kanuni Temsilci Sıfatına İlişkin Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

13. Daire – 2018/1044 – 2023/4693 – 09.11.2023


🔎 Karar Özeti

Temyiz istemi reddedilen davacının, ödeme emrine konu kamu alacağının doğduğu dönemde kanuni temsilci sıfatı taşımadığı gerekçesiyle yönetim kurulu başkanının yetkili olduğu belirtilen Danıştay kararı hakkında inceleme yapıldı.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No:2018/1044 Karar No:2023/4693 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacının yönetim kurulu üyesi olduğu … Yağ Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararıyla verilen 125.516,00-TL idari para cezasının tahsil edilememesi üzerine kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … Yağ Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 13/04/2004 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 3 yıl süreyle yönetim kurulu üyesi seçildiği, 06/04/2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla yönetim kurulu başkanı …’ın tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, bir sonraki genel kurul toplantısının 15/06/2010 tarihinde yapıldığı ve yönetim kurulu üyeliklerine …., … ve …’ün seçilerek aynı tarihli yönetim kurulu kararıyla da şirketi temsil ve ilzam yetkisinin tek başına yönetim kurulu başkanı …’a verildiği, söz konusu tarihten sonra herhangi bir genel kurul toplantısı yapılmadığı ve şirketin 18/09/2015 tarihi itibarıyla Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin ettirildiğinin anlaşıldığı, buna göre, 13/04/2004 tarihinden tüzel kişiliğin sona erdiği 18/09/2015 tarihinine kadar asıl borçlu şirketi yönetim kurulu başkanı …’ın tek başına temsil ettiği, temsil ve ilzama yetkisi olmayan davacının ise ödeme emrine konu kamu alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği dönemde kanuni temsilci olarak herhangi bir görevi bulunmadığından, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına 11 adet ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği, davacının bu ödeme emirlerine karşı 43 ayrı dava açtığı, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği, her bir davada davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti nedeniyle Hazine’nin zarara uğradığı, asıl borçlu şirketin ticaret sicilinden re’sen terkin ettirildiği, mal varlığı araştırmasından sonuç alınamadığı, kamu alacağının şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olan davacıdan tahsili yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalının temyiz isteminin reddine, 2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA, 3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine, 5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 09/11/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir