📜 Danıştay Karar Künyesi
2. Daire – 2021/14590 – 2023/4402 – 28.09.2023
🔎 Karar Özeti
Danıştay İkinci Dairesi, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 11. maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezasına çarptırılan polis memurunun işlemine ilişkin İdare Mahkemesi kararını bozdu ve dosyanın Mahkemeye gönderilmesini kararlaştırdı.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14590
Karar No : 2023/4402
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) :…
İSTEMİN KONUSU:… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 16/06/2020 günlü, E:2016/18270, K:2020/2373 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapan davacının, amirinin izni olmadan görev yerinden ayrıldığından bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 11. maddesi uyarınca “24 ay uzun süreli durdurma” cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı İstanbul İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :… İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında yapılan soruşturma neticesinde tanzim olunan soruşturma raporu ve eklerin birlikte değerlendirilmesinden, komiser yardımcısı …tarafından; … tarihinde saat: … sıralarında yapılan kontrollerde, polis memuru A.Ö.’ye davacının nerede olduğu sorulduğunda, saat: 02.30 sıralarında görev yerinden ayrılarak evine gittiği, herhangi bir olay ya da sıkıntı olursa kendisini arayarak çağırabileceklerini söylemesi üzerine nöbetçi amiri olan komiser yardımcısı H. Şaşmaz’ın telefonla arandığı, davacının kendisinden izin alıp almadığının sorulduğu, nöbetçi amirinin davacının kendisinden herhangi bir izin talebinin olmadığı, konudan kendisinin haberinin bulunmadığını söylediği, polis memuru A.Ö.’ye cep telefonundan davacıyı araması ve “komiserimiz geldi, senin büroya gelmeni istiyor” şeklinde söylemesinin istenildiği, A.Ö.’nün cep telefonunun hoparlörünü açarak davacıyı aradığı, telefona cevap veren davacının “hayırdır, niye gelmiş, niye çağırıyor, tamam geliyorum” diyerek telefonu kapattığı, olayla ilgili tanık olarak ifadesi alınan polis memurları A.Ö., S.Ö.G., S.A. ve G.C.B.’nin ifadelerinde: davacının anılan telefon görüşmesinden sonra büroya geldiği, daha sonra rahatsız olduğunu söylemesi üzerine ekiple hastaneye bıraktıklarını beyan ettikleri, davacının bir günlük istirahat raporu aldığının anlaşıldığı, olayda; davacının 02.30 sıralarında, ekip arkadaşı olan A.Ö.’ye rahatsızlandığını söyleyerek çıktığı, 03.20 sıralarında yapılan kontrol üzerine tekrar polis merkezine geldiği ve sağlık şikayetleri nedeniyle polis merkezindeki görevli personel tarafından hastaneye götürüldüğü ve yapılan muayene sonrasında da 1 günlük sağlık raporu aldığı görülmekte olup, davacıya isnat edilen eylemin sübuta ermediği, ilgili Tüzük maddesinde belirtilen fiili işlemediği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire Kararının Özeti : Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine, Danıştay Beşinci Dairesinin 16/06/2020 günlü, E:2016/18270, K:2020/2373 sayılı kararıyla, İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca doğrudan Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 16/06/2020 günlü, E:2016/18270, K:2020/2373 sayılı kararı kaldırılarak, uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul Emniyet Müdürlüğü … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapmakta olan davacı, … günü saat … ile …günü saat … saatleri arasında Asayiş Büro Amirliği Aile İçi Müracaat bölümünde görevlidir.
Asayiş Büro Amirliğinde görevli komiser yardımcısı H.Ş. tarafından … günü saat … sıralarında yapılan denetimde, davacının görev yerini terk ettiğinin tespit edilmesi üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararıyla, davacının amirinin bilgisi ve izni olmaksızın görev yerini terk ettiğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 11. maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla tecziyesine karar verilmiştir.
Anılan kararın iptali istemiyle temyizen görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan (mülga) Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 11. maddesinde, “Amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılan memura uzun süreli durdurma cezasının üst sınırı verilir. Ayrılma, uzun süreli ya da görevi aksatacak biçimde olmuşsa ya da Devleti ya da kişileri zarara uğratmışsa, durumun niteliğine, ağırlığına ya da zararın derecesine göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir.” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare, üstlenmiş olduğu kamu hizmetlerini kamu personeli eliyle ifa etmektedir. Kamu hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü olan memurların, görev ve sorumluluklarını ifa ederken belirli bir düzen içinde çalışmaları, anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik hükümlerine uygun davranmaları, kamu hizmetlerinin aksamaması için zorunluluk arz etmektedir. Bu anlamda, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin üstlenmiş oldukları görevleri layıkıyla yerine getirmelerini sağlamak amacıyla, mevzuat hükümleri ile disiplin kuralları öngörülmüştür.
Kamu personelinin görevini eksiksiz bir biçimde yapması, kamu hizmetinin sunulmasında herhangi bir aksaklık yaşanmaması için getirilmiş kurallara aykırı tutum ve davranışları nedeniyle verilen disiplin cezalarının bazıları, uygulandığı kamu personeli açısından ağır sonuçlar doğurabilecek nitelikte olmakla birlikte, bu husus, kamu personelinin kusurlarının üzerinin örtülmesi, onların hukuka aykırı fiil ve hareketlerine göz yumulması, lakayıt tavır ve davranışlarının görmezden gelinmesi, görevlerini yapmada dikkatsiz ve özensiz davranmalarının hoş görülmesi sonucunu doğurmamalıdır.
Dosyada yer alan soruşturma dosyası ve eklerinin incelenmesinden; davacının, … günü saat … ile … günü saat… saatleri arasında Asayiş Büro Amirliği Aile İçi Müracaat bölümünde görevli olduğu, saat 02:30 sıralarında davacının ekip arkadaşı A.Ö.’ye rahatsız olduğunu, herhangi bir durum olursa arayıp haber vermesini söyleyip görev yerinden ayrıldığı, aynı gün saat 03:20 sıralarında Asayiş Büro Amirliğinde görevli komiser yardımcısı H.Ş. tarafından yapılan denetimde davacının görev yerinde olmadığının tespit edildiği, telefonla aranıp davacıya görev yerine gelmesinin bildirildiği, tekrar görev yerine geldikten bir süre sonra ekip arkadaşlarına rahatsız olduğunu söyleyip hastaneye götürmelerini istediği, aynı gün …Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan muayene sonrası bir günlük sağlık raporu aldığı, konuya ilişkin olarak davacının son savunmasında, rahatsız olduğu için birim amirine ayrıntılı bilgi veremediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Olayda; her ne kadar davacının olay günü rahatsızlandığı ve hastaneye giderek rapor aldığı, dolayısıyla bir sağlık mazeretinin olduğu anlaşılmakta ise de, bu durum davacının, görev yerinden ayrılmadan önce amirlerine bilgi vermesi ve izin alması sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Bu durumda; davacının, amir veya üstlerine bilgi vermeden ve izin almadan görev yerini terk ettiği, dolayısıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 11. maddesinde yer alan ve üzerine atılı disiplin suçunu işlediğinin sübuta erdiği sonucuna varıldığından, hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2….İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı Kanun’un temyize tabi konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49/1-b maddesi uyarınca BOZULMASINA;
3. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 28/09/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla, aksi yöndeki karara katılmıyorum.