Logo

Kategori: Mevzuat

Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması ve Yargı Kararları

Toplumun huzur ve güvenliğini doğrudan etkileyen suçlar arasında yer alan ‘Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması’ suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 170. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, yangın çıkarma, bina çökmesine neden olma gibi eylemleri kapsar ve bu eylemlerin gerçekleşmesi halinde uygulanacak cezaları belirler. Bu yazıda, genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçu, ilgili Yargıtay kararları ışığında incelenecek ve günlük […]

Devamını Oku

CMK 213 Madde Uygulamaları ve Yargıtay Kararları

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 213. maddesi, sanığın önceki ifadelerinin duruşmada okunabilmesi için belirli koşulların varlığını öngörür. Bu madde, hukuki süreçlerde adil yargılanma hakkının korunması açısından önem taşır. Sanığın daha önce vermiş olduğu ifadeler arasında çelişki bulunması durumunda, bu ifadelerin mahkeme huzurunda okunabilmesi, delillerin değerlendirilmesinde kritik bir role sahiptir. Bu içerikte, CMK 213. maddenin uygulanmasına yönelik […]

Devamını Oku

Polisin Silah Kullanma Yetkisi: Kapsamı ve Sınırları

Polis güçlerinin silah kullanma yetkisi, hem kamu düzeninin sağlanması hem de bireysel hak ve özgürlüklerin korunması açısından hayati bir konudur. Bu yetki, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile detaylı bir şekilde düzenlenmiş ve belirli sınırlar içerisine alınmıştır. Polisin ne zaman ve hangi koşullar altında silah kullanabileceği, bu yetkinin kullanımında hangi ilkelerin gözetilmesi gerektiği […]

Devamını Oku

Suç Uydurma Suçunun Unsurları ve Yargıtay Kararları

Suç uydurma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 271. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç, adli makamların gereksiz yere meşgul edilmesini ve yanıltılmasını önlemeyi amaçlar. Gerçekte işlenmemiş bir suçu işlenmiş gibi yetkili makamlara bildirmek veya işlenmemiş bir suçun delil ve emarelerini uydurmak, bu suçun temelini oluşturur. Bu makalede, TCK 271 madde gerekçesi, ilgili Yargıtay kararları ve suç uydurma […]

Devamını Oku

Tahkimde Yargılama Usulünün Belirlenmesi: HMK 424

Tahkim, özellikle ticari uyuşmazlıkların çözümünde tercih edilen bir yöntemdir. Tarafların, mahkemelerin yoğun iş yükünden ve uzun süren yargılama süreçlerinden kaçınmak için seçtikleri bu yöntem, esnekliği ve hızlı sonuç alınabilmesiyle ön plana çıkar. Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (HMK) 424. maddesi, tahkim yargılamasında usulün nasıl belirleneceğine dair temel kuralları içerir. Bu madde, tarafların yargılama usulü üzerinde serbestçe anlaşabileceklerini, […]

Devamını Oku

Adli Tatilin Hukuki Süreler Üzerindeki Etkisi

Hukuk pratiğinde adli tatil dönemi, dava ve işlemlerin süreçlerini etkileyebilen önemli bir zaman dilimidir. Hukuk Muhakameleri Kanunu (HMK) Madde 104, adli tatilin sürelere etkisi konusunda net bir düzenleme getirir. Bu düzenleme, adli tatil dönemine denk gelen sürelerin nasıl işleyeceğini açıklar. Gündelik hayatta karşılaşılan birçok hukuki işlem ve davanın süreçlerinde adli tatilin rolü büyüktür. Bu yazıda, […]

Devamını Oku

İstinaf Dilekçesi Hazırlama Rehberi ve Örnek Kararlar

Hukuk süreçlerinde, yerel mahkeme kararlarına karşı başvurulan istinaf yolunun etkin kullanılması büyük önem taşır. İstinaf başvurusu, mahkeme kararlarının bölge adliye mahkemelerince yeniden incelenmesi talebini içerir. Bu süreç, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 342. maddesi uyarınca, belirli kurallara tabidir ve başvuru için gerekli koşullar ve istinaf dilekçesinin nasıl hazırlanması gerektiğini düzenler. İstinaf dilekçesinin doğru ve eksiksiz hazırlanması, […]

Devamını Oku

Hakem Kararlarına Karşı İptal Davası: Ne Zaman Açılır?

Hukuki uyuşmazlıkların çözümünde alternatif yöntemlerden biri olan tahkim, tarafların seçtiği bağımsız bir hakem veya hakem heyeti tarafından verilen kararlarla sonuçlanır. Ancak bazen, hakem kararları beklenen adaleti sağlamayabilir veya usule uygun olmayabilir. Bu durumda, hakem kararına karşı iptal davası açma hakkı devreye girer. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 439. maddesi, hakem kararlarının iptali için belirli şartları ve […]

Devamını Oku

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçu ve Cezai Sonuçları

Açığa imzanın kötüye kullanılması, günlük hayatta sıklıkla karşılaşılabilecek bir durumdur ve Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 209 kapsamında değerlendirilir. Bu suç tipi, bir kişinin kendisine belirli bir amaçla teslim edilen imzalı ancak içeriği boş veya kısmen boş bir kağıdı, verilme amacının dışında doldurmasıyla işlenir. Bu içeriğimizde, açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun tanımını, cezai sonuçlarını ve […]

Devamını Oku

Tanık Olmanın Sorumlulukları: HMK Madde 256

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), tanık olmanın hukuki süreçteki yerini ve önemini detaylı bir şekilde ele alır. Madde 256, tanıklığın sadece bir görev değil, aynı zamanda ciddi bir sorumluluk olduğunu vurgular. Bu madde, tanığa, doğruyu söylemenin önemi, yalan beyanda bulunmanın cezai sonuçları ve yemin etme zorunluluğu gibi konularda bilgi verilmesini zorunlu kılar. Bu yazıda, HMK’nın 256. […]

Devamını Oku