Boşanma Davasında Tarafların Kusur Durumuna Göre Yargıtay Kararı
📜 Yargıtay Karar Künyesi
2. Hukuk Dairesi – 2023/8137 – 2023/6114 – 12.12.2023
🔎 Karar Özeti
Yargıtay, boşanma davasında tarafların kusur durumunu değerlendirerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını bozdu ve anlaşmalı boşanma protokolü çerçevesinde yeni bir karar verilmesi gerektiğine hükmetti.
Karar İçeriği
2. Hukuk Dairesi 2023/8137 E. , 2023/6114 K.İçtihat Metni
…MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk DairesiSAYISI : 2022/811 E., 2023/1163 K….KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmaİLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 21. Aile MahkemesiSAYISI : 2019/431 E., 2022/15 K.Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:I. DAVADavacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.II. CEVAPDavalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine aksi taktirde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARIİlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarları, kadın lehine verilen tedbir nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı, yazın kurulan kişisel ilişki süresi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe göre daha ağır kusurlu olduğuna, kusur belirlemesinin ve gerekçesinin düzeltilmesine, erkek lehine yasal faiziyle 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakaların miktarı, yazın kurulan kişisel ilişki süresi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 3.Taraf vekilleri 17.10.2023 tarihli dilekçelerinde, tarafların anlaşmalı boşanmayı kabul ederek, anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını, davanın ekteki protokol uyarınca anlaşmalı boşanma davası olarak görülmek üzere bir karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; taraf vekillerince temyiz aşamasında sunulan 17.10.2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3.Değerlendirme Davacı erkek ve davalı kadın vekili; temyiz tarihinden sonra verdikleri 17.10.2023 tarihli dilekçe ile taraflar arasında boşanma ve fer’îleri ile boşanmanın fer’îleri dışında kalan diğer mali konulara yönelik olarak düzenlenmiş olan 19.09.2023 tarihli “Anlaşmalı Boşanma, Mal Rejimi Tasfiyesi, Nafaka, Ziynet Eşyası ve Taraflar Arasında Devam Eden Diğer Davalara Dair Sulh Protokolüdür” başlıklı belge sunmuş olup bu hususta karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 19.09.2023 tarihli protokol değerlendirilerek taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.VI. KARARAçıklanan sebeple;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi….