Logo

Bilirkişinin Reddi: CMK Madde 69 Uygulamaları

Ceza muhakemesi süreçlerinde, adil bir yargılama için bilirkişilerin objektif ve tarafsız olması esastır. Ancak bazı durumlarda, bilirkişilerin bu niteliklerini yitirdiği ve reddedilmesi gerektiği durumlar ortaya çıkabilir. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Madde 69, bilirkişinin reddi ile ilgili temel kuralları ve uygulama şekillerini açıklar. Bu madde, hakimin reddi ile aynı sebeplerin bilirkişiler için de geçerli olduğunu belirtir. Bu içerikte, bilirkişinin reddi sürecini, uygulamada karşılaşılan örneklerle ve Yargıtay’ın ilgili emsal kararlarıyla ele alacağız.

Bilirkişinin Reddi Nedir?

Bilirkişinin reddi, dava sürecinde tarafsızlığı şüphe altında olan bir bilirkişinin, davaya taraf olan kişilerce reddedilmesi işlemidir. CMK’nın 69. maddesi, bu süreci düzenler ve hakimler için geçerli olan reddi sebeplerinin bilirkişiler için de geçerli olduğunu belirtir. Pratik bir örnek olarak, eğer bir bilirkişi daha önce dava konusu ile ilgili bir tarafın lehine ya da aleyhine ifade vermişse, bu durum onun reddi için yeterli bir sebep olabilir. Reddi isteyen taraf, ret sebeplerini açık ve inandırıcı bir şekilde sunmalıdır.

Ret Süreci Nasıl İşler?

Ret süreci, CMK’nın 69. maddesine göre işler. Davanın tarafları; cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık ve müdafii, bilirkişinin reddi için hak talep edebilir. Ret talebi, davayı görmekte olan hâkim veya mahkeme tarafından incelenir. Eğer ret talebi soruşturma aşamasında ise, bu talep sulh ceza hâkimince değerlendirilir. Bir örnekle açıklamak gerekirse, bir dava sırasında tanık olarak ifade veren bir kişinin, aynı davada bilirkişi olarak atanması durumunda, bu bilirkişinin reddi istenebilir.

Emsal Yargıtay Kararları

Yargıtay’ın konuyla ilgili emsal kararları, bilirkişinin reddi konusunda önemli içgörüler sunar. Örneğin, Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 2010 yılında verdiği bir kararda, daha önce tanık olarak dinlenen bir kişinin, aynı davada bilirkişi olarak görev yapamayacağını belirterek, bu durumun CMK’nın 69 ve 22. maddelerine aykırı olduğuna hükmetmiştir. Bu karar, bilirkişilik görevinin tarafsızlık ilkesine ne kadar önem verildiğini gösterir ve dava taraflarına, bilirkişinin reddi sürecinde nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda yol gösterir.

Sonuç: CMK Madde 69, bilirkişinin reddi sürecini ve gerekçelerini açık bir şekilde ortaya koyar. Yargıtay’ın emsal kararları, bu sürecin uygulamada nasıl işlediğine dair değerli bilgiler sunar. Bilirkişilerin tarafsızlığı, adil yargılamanın temel bir unsuru olduğundan, reddi mekanizması önemli bir hukuki araçtır. Davaların adil bir şekilde sonuçlanması için, tarafların bu hakkı bilmesi ve gerektiğinde kullanması esastır.

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir