Logo

Açığa Çıkan Kapasite Dağıtımı Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

İdare Dava Daireleri Kurulu – 2023/1736 – 2023/2652 – 15.11.2023


🔎 Karar Özeti

Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 29. maddesi çerçevesinde açığa çıkan kapasitenin tahsis edilmesiyle ilgili Danıştay kararı incelendi ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verildi.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2023/1736 Karar No : 2023/2652 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Elektrik Üretim İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş. VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurumu VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 21/03/2023 tarih ve E:2021/4369, K:2023/1292 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 29. maddesi çerçevesinde açığa çıkan kapasitenin tahsis edilmesiyle ilgili olarak, …A.Ş. (…) Genel Müdürlüğü tarafından bağlantı görüşünün oluşturulması kapsamında alınan … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının 5. maddesinin iptali istenilmiştir. Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 21/03/2023 tarih ve E:2021/4369, K:2023/1292 sayılı kararıyla; İdarenin düzenleyici işlem yapabilme yetkisinin, Anayasa’nın 124. maddesine dayanan anayasal bir yetki olduğu, mevzuatla verilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla idarece düzenleyici işlemler yapılabileceği, kamu hizmetlerinin hangi şartlar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden tespit etmek her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara uyum sağlamak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla ve kurallar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişikliklerin yapılması konusunda da idareye takdir yetkisi tanındığı, Düzenleyici ve denetleyici kurumların ilgili bulundukları piyasada düzenleme ve denetleme görevi üstlenmekte olduğu, bu kuruluşların temel işlevinin, toplumsal ve ekonomik hayatın temel hak ve özgürlükler ile yakından ilişkili alanlardaki kamusal ve özel kesim etkinliklerini birtakım kurallar koyarak düzenlemek, konulan kurallara uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemek olduğu, kamu hizmetlerinin değişen şartlara uyarlanması ve geliştirilmesi ihtiyacının, idarelere, kamu hizmetinin sunumuna ilişkin düzenleyici işlemlerin değiştirilebilmesi ya da yürürlükten kaldırılabilmesi imkânını tanıdığı, diğer idareler ile karşılaştırıldığında, bağımsız idarî otoritelerin düzenleme yapma ve mevcut düzenlemelerde değişiklik yapma yetkisinin, düzenlemeye tâbi piyasanın dinamik ve teknik yapısı gereği daha kapsamlı olduğu konusunda tereddüt bulunmadığı, 10375 sayılı Kurul kararının dava konusu edilen maddesi kapsamında, yardımcı kaynağa dayalı üniteler için tahsis edilecek toplam gücün, başvurudaki talep gücünü geçmemek üzere, ana kaynağa dayalı ünitelerin toplam elektriksel kurulu gücünün %15’ini aşmamasına karar verildiği, Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi kurmak amacıyla alınan lisanslar kapsamındaki tesislere yönelik kapasite artışı başvurularına izin verilebilmesi için … ve/veya ilgili dağıtım şirketinden alınan tadil kapsamındaki bağlantı görüşünün olumlu olması gerektiği, bu genel kuralın yanı sıra 6446 sayılı Kanun’un verdiği yetki çerçevesinde birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisi ile faaliyet gösterecek tüzel kişilerin önlisans ve/veya lisans tadil başvurularında bağlantı görüşü oluşturulması gerekliliği dava konusu Kurul kararıyla belirlendiği, bununla birlikte, ana kaynağı rüzgâr veya güneş olmayan proje veya tesislerin yardımcı kaynağı rüzgâr veya güneş olacak şekilde birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisine dönüşüm talebinde bulunulması hâlinde bu üniteler için tahsis edilecek toplam bağlantı kapasitesinin, ana kaynağa dayalı ünitelerin toplam elektriksel kurulu gücünün belli bir oranını aşmamasına dair üst limit getirildiği, İletim sisteminin, diğer bütün sistemlerde olduğu gibi kısıtlılıklarının mevcut olduğu, bu kısıtlılıkların yönetilebilmesi için, usul ve esasların belirlenmesi ve bu konuda bazı düzenlemelerin yapılmasının zorunlu olduğu, birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisine dönüşüm taleplerine ilişkin olarak verilecek kararda gözetilen kriterlerden birinin de bağlantı noktasında ve/veya bölgede …’ın boş kapasite olduğunu ilan ettiği, zira … tarafından ilan edilecek boş kapasitenin yalnızca tadil talebinin yapıldığı dönemdeki teknik altyapı müsaitlik durumunu değil, bunun yanında pek çok bütünsel ve geleceğe dönük planlamaların da göz önünde bulundurulmasını kapsadığı, iletim sistemi işletmecisi olarak …’ın sistem yönetimini çok sayıda parametreyi göz önünde bulundurarak yürütmesi gerektiği gibi ilan edilecek boş kapasitelerde sadece noktasal bazda teknik yeterliliklerin hesaplanmasından ziyade kısa, orta ve uzun vadeli planlamaların da dikkate alındığı, Öte yandan, dava konusu Kurul kararıyla, yardımcı kaynağı rüzgâr veya güneş enerjisine dayalı olacak şekilde birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisine dönüşüm taleplerinin hakkaniyetli bir şekilde karşılanmasının amaçlandığı, bunun için 6446 sayılı Kanun’un Geçici 29. maddesi kapsamında açığa çıkan 1.026 MW’lık atıl kapasite tüm ilgililere eşit olarak uygulanan objektif bir kriter ile dağıtılarak ek bir yatırım imkânı sağlandığı, söz konusu hususun, Geçici 29. maddenin gerekçesinde, ” (…) yeni yatırımlara kapasite imkânı oluşturularak kaynakların daha hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılmasına imkân sağlanması (…) öngörülmektedir.” şeklinde belirtildiği, 10375 sayılı Kurul kararındaki %15’lik oranın sadece yardımcı kaynağı rüzgâr veya güneş enerjisine dayalı olacak şekilde birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisine dönüşüm taleplerine ilişkin olduğu, … tarafından ilan edilecek boş kapasite bulunması hâlinde Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 18 ve 24. maddeleri kapsamında herhangi bir oransal sınırlamaya tâbi olmaksızın tadil başvurusunda bulunulabileceği gibi, yardımcı kaynağı rüzgâr ve güneş dışında bir kaynağa dayalı başvurularda da %15’lik sınır bulunmadığı, Davacı tarafından, dava konusu Kurul kararının alınmasından önce tadil başvurusunda bulunduğu ileri sürülmüş ise de, davacının başvurusu henüz neticelenmeden mevzuat değişikliği ile birlikte 10375 sayılı Kurul kararının tesis edildiği dikkate alındığında, davacının ihlâl edilmiş bir haklı beklentisinden söz edilemeyeceği, Bununla birlikte, dava konusu … sayılı Kurul kararının, …tarih ve … sayılı Kurul kararıyla yürürlükten kaldırıldığı, … sayılı Kurul kararında da %15 oranının korunduğu, ancak … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile … sayılı Kurul kararının 3. maddesi değiştirilerek %15 oranının kaldırıldığı, bu değişikliğin 01/09/2022 tarihinden itibaren yapılacak başvurulara uygulanmasına karar verildiği, oysa davacının lisans tadil başvurusunu 29/04/2021 tarihinde yaptığının görüldüğü, Bu itibarla, 6446 sayılı Kanun’un ve ikincil mevzuatın tanıdığı yetkiye istinaden birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisinin kurulumunun yaygınlaşması ve santral sahasındaki alanların atıl kalmasının engellenerek verimin artırılmasına yönelik düzenleme yapıldığı, açığa çıkan kapasitenin başvuru sahiplerine dengeli bir şekilde tahsis edilmesinin amaçlandığı anlaşıldığından, 10375 sayılı Kurul kararının dava konusu maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yardımcı kaynak için tahsis edilecek toplam gücün Kurul kararı ile sınırlandırılabileceğine yetki veren bir mevzuat hükmü bulunmadığı, dava konusu Kurul kararından sonra alınan kararlar ile bu sınırlandırmanın kaldırılmış olmasının dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu gösterdiği, Kurul tarafından alınan kararın etkilerini geçmişe dönük olarak gösterdiği, kararın bu yönüyle de hukuka aykırı olduğu, dava konusu kararla daha sonra açığa çıkabilecek ihtiyaçların dikkate alınmadığı ve ekonomik açıdan kendilerine zarar verildiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan; “a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin reddine, 2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 21/03/2023 tarih ve E:2021/4369, K:2023/1292 sayılı kararının ONANMASINA, 3. Kesin olarak, 15/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir